4 Nisan 2011

Kalp Yetmezliği Olanlara Öneriler

Damar tıkanıklığı, diyabet ve tansiyon gibi nedenlerden dolayı kalp kasında oluşan hasar sonucunda kalbin organların ihtiyacı olan kanı pompalayamaması durumu kalp yetmezliği olarak tanımlanıyor. 

Hastalık, nefes darlığı, halsizlik ve yorgunluğa eklenen öksürük, gece yüksek yastıkla yatma isteği ve sık idrara kalkma ihtiyacı ile ortaya çıkıyor.
 
Kalp yetmezliğinde görülme sıklığının yaşla birlikte arttığını bu nedenle de yaşam tarzının hastalıktan korunmada etkili olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen,kalbi ‘yetmezliğe’ götüren nedenleri şöyle anlatıyor:
 
“Vücut için gerekli oksijeni ve besini taşıyan kan, kalp sayesinde vücuda dağılarak dokulara ulaşıyor. Kalp, bunu ¬bir pompa vazifesi görerek yapıyor. Kalp yetmezliğinde ise kalp çalışmaya devam ediyor, ancak gücündeki azalma nedeni ile yeterli miktarda kanı dokulara ulaştıramıyor. Bu durum, örneğin böbrek gibi diğer organlarda da ciddi sorunlara yol açabiliyor. Çeşitli şekillerde sınıflandırılan ve görüldüğü yere göre de sağ ya da sol kalp yetmezliği olarak tanımlanan kalp yetmezliği, koroner arter ya da kapakçık hastalığına bağlı olarak da türlere ayrılıyor. Kalbin pompalama gücünün zayıf olması durumuna sistolik kalp yetmezliği deniliyor. Kalbin pompalama ve kasılma gücü normalken, esnekliğinde azalma ve gevşemesinde sorunlar olduğunda ise bu durum diastolik kalp yetersizliği olarak tanımlanıyor.
 
BU HASTALIKLAR ZEMİN HAZIRLIYOR
Kalp yetmezliği kalbi etkileyen çok çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, kalbin kapaklarındaki sorunlar, doğumsal kalp hastalıkları, aşırı derecede alkol tüketimi, diyabet, ailevi kalp kası hastalıkları ve bazen de virüs enfeksiyonlarının sonucu olarak kalp yetmezliği gelişebiliyor.”

 
Kalp yetmezliği dört evreye ayrılan bir hastalık. Risk altında olan, ancak herhangi bir belirti görülmeyen kişiler hastalığın ilk evresinde kabul ediliyor. İkinci evre ise bazı kalp hastalıkları, tansiyonu ya da koroner arter hastalığı olmasına karşın, henüz kalp yetersizliği görülmeyen kişilerin bulunduğu durumu gösteriyor. Üçüncü evrede artık nefes darlığı gibi kalp yetersizliğinin işaretleri ortaya çıkıyor. Doç. Ökmen, dördüncü evrede en ileri düzeyde kalp yetmezliği tablosunun oluştuğunu söylüyor, hastalığın yaşla bağlantısı, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor:

YAŞLA BİRLİKTE RİSK DE ARTIYOR
“Türkiye rakamları net olmamakla birlikte, 50’li yaşlarda binde iki olan görülme sıklığı, 80’li yaşlarda yüzde 4’e yükseliyor. Gelişen tıbbi tedaviler sayesinde zamanında müdahale ile birlikte artık erken yaşlarda insanların hayatını kaybetmesine yol açan, başta kalp krizi olmak üzere pek çok ölümcül kalp hastalığı artık başarıyla tedavi edilebiliyor. Kalp krizinden kurtulan hastalar ise kriz esnasında oluşan hasarın derecesine bağlı olarak ileride kalp yetmezliği adayı oluyorlar. Kalp yetmezliğinin görülme sıklığı kadın ve erkeklerde benzer rakamlarda seyrediyor. Erkeklerde daha çok damar tıkanıklığı, kadınlarda da yüksek tansiyona bağlı kalp yetmezliği görülüyor. Ciddi düzeyde kapak hastalıkları, doğuştan kalp hastalıkları ve virüsler nedeniyle meydana gelen kalp yetmezliği de 30 ve 40’lı yaşlarda ortaya çıkıyor.
 
GÖZE İLK ÇARPAN BELİRTİ NEFES DARLIĞI
Kalbin pompalama gücü azalınca, kalp akciğerlerden temizlenmiş olarak gelen kanı organlara yeterince atamıyor. Kalbin vücuda dağıtamadığı kan, akciğerde su şeklinde biriktiğinden nefes darlığına yol açıyor. Özellikle hareketle ya da egzersiz sırasında kendini gösteren nefes darlığına eşlik eden diğer belirtiler ise halsizlik, çabuk yorulma ve kimi zaman da öksürük. Geceleri sık idrara çıkma ve ayak bileklerinde şişme de kalp yetmezliğini düşündüren belirtiler arasında bulunuyor. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde kişi nefes darlığı nedeniyle uykusundan uyanıyor, yüksek yastıkta ve oturur gibi yatma ihtiyacı hissediyor.
 
KESİN TANI İÇEN EKOKARDİYOGRAFİ GEREKİYOR
Bu tür şikâyetleri olan hastaların mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Hastanın şikâyetlerinin tarzı, muayene, elektrokardiyografi ve akciğer filmi ile kalp yetmezliği ön tanısı kolayca konabiliyor. Ama kesin tanıyı koyduracak yöntem ekokardiyografi yani kalbin ultrasonografisidir. Ekokardiyografi ile kalbin boyutları, pompalama gücü, kapakçıklar değerlendirilerek ve çeşitli ölçümler yapılarak kalp yetmezliği tanısı kolayca konuyor. Bazı kan testleri de kişinin kalp yetmezliği olup olmadığını gösterebiliyor. Kalp büyüdüğünde ve kalp boşlukları içinde basınç yükseldiğinde kalp kası BNP adlı bir hormon salgılıyor. Kan tahlilinde bu hormonun belli bir değerin üzerinde olması nefes darlığı olan kişilerde sorunun kalpten mi, yoksa akciğerden mi kaynaklandığını kolaylıkla ayırt ettirebiliyor.
 
TEDAVİ EVREYE VE NEDENE GÖRE DEĞİŞİYOR
Birinci evrede, risk altındaki kişilerin riskini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Tansiyon tedavi ediliyor, kişinin kilo vermesi isteniyor, egzersiz, sigarayı bırakma, stresten uzak durma, tuz kısıtlaması gibi yaşam tarzı değişiklikleri planlanıyor. İkinci evrede olan ve damar tıkanıklığı henüz kalp yetmezliğine dönüşmemiş kişilerde, öncelikle damar tıkanıklığı tedavi ediliyor. Buna yol açan kolesterol kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Bu evrede kalbi güçlendirici ve yükünü azaltıcı tedavi gerekiyor. Öncelikle ilaç tedavisi deneniyor. Üç ya da dört ayrı gruptan ilaçla hasta tedavi edilerek çok iyi sonuçlar alınıyor. Bu evrede kalp yetmezliğine karşı ilaç tedavisinin yanı sıra, damar tıkanıklığının ortadan kaldırılması stent uygulaması ya da by-pass da gerçekleştirilebiliyor. İleri derecede kapakçık sorunlarında ve ilaçların yetmediği durumlarda yine cerrahi yöntemler devreye giriyor. Çok ileri evrelerde kalbe yardımcı pompalar ve kalp nakli de önemli cerrahi tedavi seçenekleri arasında bulunuyor."
 
KALP YETMEZLİĞİ OLANLARA ÖNERİLER
•Hekimlerin verdiği ilaçlar düzenli kullanılmalı. Çünkü hasta - hekim uyumu, başarılı bir tedavinin de anahtarıdır.
•Kalp yetmezliği olan hastalar vücutlarında su tutulumu fazla olduğu için tuzu kesinlikle kullanmamalı.
•Kalp yetmezliği olan hastalar her gün tartılmalı ve vücutlarının su tutup tutmadığını bu şekilde takip etmeli.
•Hastalar hekimlerine danıştıktan sonra egzersiz yapabilirler.
•Sigara ve alkol kullanımı kesinlikle bırakılmalı. Kalp kası için toksik bir madde olan alkolden  kesinlikle uzak durulmalı.
•Stresle mücadele edilmeli. Stres, vücuttaki adrenalini artırıyor. Adrenalin de kalbin hızlanmasına yol açıyor ve bu da kalbi zorluyor.
 
-ntvmsnbc
Ekle

0 yorum:

 

Bilgi Online Copyright © 2011 Fashionzine is Designed by Ipietoon for Bie Blogger Template
In Collaboration With Teen Celebrities