Tatil denince ilk akla gelen dinlenmek, eğlenmek, rahatlamaktır. Tabii bir de kilo almak endişesi… Özellikle açık büfede birbirinden lezzetli görünen börekler, kızartmalar, etler, tatlılar en dirayetli denilebilecek insanları bile çoğu kez baştan çıkartmada etkili olur.
Obezite ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya’ya göre, bütün bunlarla birlikte deniz kenarına gidilse bile, yüzmek yerine güneşlenmeyi tercih etmek kilo alımını kaçınılmaz kılıyor. Peki, tatilde kilo almamak için ne yapmak gerekiyor? Dr. Kaya, tatili kilo almadan bitirebilmek için birkaç ipucu veriyor:
BUTİK OTELLERİ TERCİH EDİN!
“Tatilde kilo almamak için her şeyden önce doğru tatil planı yapmak daha uygun olur. Örneğin sürekli uyaranların olduğu, açık büfe, her şey dahil oteller yerine, butik oteller veya oda-kahvaltının dahil olduğu konaklama yerlerini tercih etmek daha doğru olur.
BÜTÜN GÜN GÜNEŞLENMEYİN, AKTİVİTEYİ ARTIRIN
Tatil aktiviteyi artırmak için bir fırsat olarak da değerlendirilmelidir. Bütün gün şezlongta güneşlenmek yerine, bol bol yüzmek, plajda top oynamak, sörf, yelken, dalma gibi su sporlarını yapmak veya bunları öğrenmeye çalışmak da çok etkili kilo kontrol yöntemleridir.
SPOR MALZEMELERİNİZİ YANINIZA ALMAYI UNUTMAYIN
Tatil köyü gibi bir yere gidiyorsanız yanınıza muhakkak spor ayakkabılarınızı ve spor çoraplarınızı almayı unutmayın. Çünkü bu otellerde mutlaka fitness merkezleri, basketbol sahaları, tenis kortları vardır. Siz de en azından günde 1 saatinizi spora ayırabilirsiniz.
TATLI BÜFESİNE UĞRAMAYIN
Tatilde yeme içme alışkanlıkları da değişir. Normal hayatta yenilmeyen yiyecekleri sürekli görmek, ister istemez bu yiyeceklere karşı olan ilgiyi artıracaktır. Özellikle her şey dahil konseptli otellerde sürekli mantılar, gözlemeler, tatlılar, patates kızartmaları, hamburgerler, dondurmalar burnunuzun dibinde olur. Bu tür yiyeceklerden uzak durabilmenin en etkili yolu bunları görmemektir. Yani bu tür gıdaların olduğu bölümlere gitmeyin. Unutmayın ki, göz görmez ise gönül istemez.
ÖĞÜNLERİNİZİ BAŞTAN PLANLAYIN
Öğün planlarını da baştan yapmak daha doğru olur. Acıkmadan, sırf saati geldi diye yemek yemek doğru olmayacaktır. Üç ana öğünü dolu dolu yemek yerine kendinize günde en keyif alacağınız bir öğünü belirleyin. Diyelim ki akşam yemeğinde uzun oturmayı seviyorsanız sabah kahvaltısını hafif tutarak güne başlayabilirsiniz. Sabah kahvaltı öncesi otelin fitness salonunu ziyaret edin ve güne güzel bir koşu ile başlayın. Spor sonrası kahvaltıyı süt ve meyve yiyerek hafif tutun. Daha sonra doğru plaja, harekete... Bol bol denize girin ve yüzün. Öğlen yemeğinde daha çok zeytinyağlı ve yoğurtlu salataları tercih edin. Pilavlardan, kızartmalardan, makarnalardan ve tatlılardan uzak durun. İkindi çayında yağsız yarım gözleme ile ayran içebilirsiniz. Akşam yemeğinde ise et, salata ve dilediğiniz bir içecekten 1-2 bardak alabilirsiniz.
HAYATINIZI İKİYE AYIRMAYIN
Fazla kilolardan kalıcı olarak kurtulmak ve kilo yönetimini öğrenebilmek imkânsız değildir. Yaşam, tatili ve çalışma hayatı ile bir bütündür. İnsan yaşamını, ‘diyetteyim’ veya ‘diyette değilim’ diye ikiye ayırmamalıdır. Fazla kiloluk ve şişmanlık kozmetik bir problem değildir. Vücudu başlı başına etkileyen çok ciddi bir metabolizma hastalığıdır. Muhakkak tıbbi olarak tedavi edilmelidir. Amaç ister tatil, ister bayram olsun her durumda sağlıklı kilo aralığını sürdürebilmek, kilo yönetimini öğrenmek ve kilo alıp verme döngüsünden çıkmak olmalıdır.”
-star
0 yorum:
Yorum Gönder